Bariatrik cerrahi sonrası sık yaşanan sorunlardan biri saç dökülmesidir. Ameliyatlardan sonra genellikle 3 ile 9. Aylar arasında daha sık görünen saç dökülmesi , aslında sağlık açısında bir problem teşkil etmez ve geçicidir. Ancak elbette görünüm ve psikolojik faktörler dikkate alındığında saç dökülmesi müdahale gerektirir. 

Az miktarda saç dökülmesi , genellikle cerrahi sonrası 3 ay veya daha fazla süren ve hastaların yaklaşık üçte birini etkileyen etkileyen yaygın bir sorundur . Bu saç dökülmelerinin kesin nedenleri bilinmemektedir. Ancak bariatrik cerrahi opreasyonların beslenme durumundaki değişikliklere sebep olması  ve besin kısıtlaması nedeni ile saç büyüme döngüsüne etkilerinin olduğu düşünülmektedir. 

Çoğu zaman kilo stabil duruma geldikten sonra herhangi bir müdahele olmasa bile yeniden saç oluşumunun gözlendiğinin bilinmesi gerekmektedir. 

İnsan saçının yapısı 

Saç , öncelikle protein yapıdadır ve keratinden oluşur . Ayrıca lipidler ( yağ) , su , pigmentler ve eser metal elementleri içerir.  Aşağıdaki resimde saçın anatomik yapısını ve kısımlarını inceleyebilirsiniz. 


 

Saçın Büyüme Döngüsü

Saç büyümesi tipik olarak üç aşamalı bir döngüyü takip eder.
 Anajen veya büyüme aşaması sırasında papilladaki hücre bölünmesi , kıl şaftının uzamasını sağlar ve saç kökünden yuarkıya doğru yeni büyüme gerçekleşir. Anajen safhası 2-10 yıl sürebilir ancak daha çok 3-5  sürer. Bu süre boyunca saç  ayda 1-1,5 cm  büyür. Bu süre ve büyüme oranı genetik , hormonal  ve metabolik faktörlerden etkilenebilir. Ayrıca mevsimsel değişimlere de duyarlılık gösterebilir. Tipik olarak , saçların %80 - %90 ı herhangi bir zamanda bakıldığında anajen safhasında olacaktır. Anajen fazın sonunda saç katajen denen geçiş dönemine girer. 

Katajen  evresinde mitoz ( bölünme ) durur. Kıl folikülü kasılır ve besin kaynağı papiladan ( kökten) kesilir. Medulla ve kütikül oluşumu sona erer. Bu safha yaklaşık 1 -2 hafta sürmektedir. Saçlarınızın herhangi bir zamanda ancak %1 ‘i bu evrededir. 

Telojen evresi durgunluk evresidir. Saç folikülü , anajen tekrar başlayana kadar 1-4 boyunca uykuda kalır ve köklerde yeni saç büyümesi sebebiyle , folikülden itilen eski saç dökülür. 

Sağlıklı bir insan kafa derisinde yaklaşık 100.000 saç vardır ve bunlardan 100 ‘ü her gün dökülür. Her saç , deride 1-6 yıl boyunca kalır . Kaybolan saçların yerini almak için sürekli yeni bir büyüme meydana gelir.

 

Saç Dökülmeleri  Nasıl Teşhis Edilir

Bariatrik cerrahi sonrası saç dökülmesi genellikle 3-6 ay sonrası ortaya çıkar , farklı sebeplere bağlı olarak bu süre bazen daha fazla sürebilir.  Teşhis genellikle saç dökülmesinin belirgin şekilde artarak başlaması , cilt ve tırnak anomalilikleri gibi eşlik eden semptomlar ve bazı ilaçların kullanımı ile tıbbi öykü ve klinik muayene ile yapılır . Saç dökülmesinin doğası veya nedenli  hakkında şüpheler varsa çeşitli testler yapılabilir. Gerekli görülürse saç folikülleri mikroskobik muayene için alınabilir , beslenme bozuklukları  hormonal dengesizlikler , hastalık durumları vb. araştırmak için kan tahlilleri  kullanılabilir. 


Saç Dökülmesinin Alt Tipleri 

Telojen Effluvium

Saçların çoğu herhangi bir zamanda anajen (büyüme )  evresinde olduğu için , telojen ( dökülme ) sonrası günlük saç dökülmesi genelde göze çarpmaz . Bu tip bir dökülmede saçlarda boşluk oluşmaz genel olarak saçlarda incelme görülür. 

Genellikle ameliyat , doğum , hızlı kilo verme , ilaç kullanımı , hormonal değişiklikler , kronik hastalıklar , hipotiroid ve malnutrisyon ( yetersiz beslenme ) , fizyolojik veya psikolojik stress gibi potansiyel tetikleyicilerin bulunduğu durumlardan , bu tip saç dökülmelerine sebep olur . Anestezi gerektiren cerrahi işlemler özellikle telojen effluvium ile ilişkilidir. Anestezi saç büyümesini sürdürmek için gereken hızlı hücre bölünmesini engelleyerek bazı anajen ( büyüme ) saç foliküllerinin erken telojen ( dökülme ) içine gönderebilir. Telojen birkaç ay sürebilir , tetikleme olayı ile saç dökülmesi arasında genellikle bir gecikme görülür.  

Alopecia Areata  ( Saçkıran )

Bilinmeyen sebeplerle , yinelenen yamalı saç dökülmesi ile karakteriz olan kronik bir durumdur . Halk arasında saçkıran olarak bilinir. Otoimmün ve genetik faktörlerin etkilediği 
 

Androgenetik Alopesi

Erkek tipi kellik olarak da bilinir. Bu tip saç dökülmesi erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. 
Papilla’da artmış androjen seviyeleri , folikül saç üretimini tamamen durduruncaya kadar , anajeni ( büyüme ) kısaltabilir ve saç şaft çapını , uzunluğunu ve pigmentasyonunu aşamalı olarak düşürebilir. 

Androgenetik alopesi kalıtsaldır. Ayrıca insülin direnci , polikistik over sendromu ve diyabet gibi metabolik durumlarla ilişkilidir.  

Besin Yetersizliğine Sebebiyle Olası Saç Dökülmeleri

Bariatrik cerrahi operasyon sonrası saç dökülmesi 6 aydan fazla sürer veya operasyondan 12 ay geçtikten sonra görülüyorsa , yetersiz beslenme durumundan şüphelenilir. Hızlı kilo verme telogen effluvium tipi saç dökülmesi için bilinen bir tetikleyici olmakla beraber birtakım besin yetersizlikleri de saç dökülmesine sebep olabilir. Bu tür besin yetersizliğine bağlı saç dökülmelerinde genellikle deri, tırnak anormallikleri gibi durumlarda görülür. 

Çinko

Çinko vücudun ihtiyaç duyduğu esansiyel minerallerden bir tanesidir. Eksikliği , çinko bakımından yetersiz beslenme veya emilim bozukluğu sebebiyle olabilir. Eksikliğinde saç dökülmesi , bağışıklık sisteminin zayıflaması , yaraların geç iyileşmesi , deri lezyonları görülebilir. 

Çinko , hücre bölünmesi ve protein sentezi  gibi saç döngüsü reüçlerinde yer alır . Saç evrelerinden telojenden ( durgunluk ) anajene( büyüme )  geçişi kontrol eden sinyal yolunu da düzenler . Çinko eksikliği telojen effluvium ve alopesi areata ile ilişkilidir ve eksikliğinde  kolaylıkla kopan ince , beyaz saçların çıkması gibi durumlar oluşabilir. Çinko , diyabet , orak hücre anemisi ve diğer bazı kronik hastalıklarla da ilişkilidir. Prostat bezinin , üreme organlarının iyi çalışması , sperm hareketliliğinin artmasında çinkonun rolü vardır. Tiroid hormonlarının metabolizmasında yer alır .


Bariatrik cerrahi çinko eksikliği için bir risk faktörüdür. Özellikle gastrointestinal değişiklikler ( gastrik by-pass , ileal interpozisyon , transit bipartisyon vb.) gibi operasyonlar çinko emilimini azaltabilir.  Tüp mide ameliyatı gibi operasyonlarda ise yetersiz yeme durumu ile beraber çinko eksikliği görülebilir.

Kontrolsüz ve hekim önerisi olmadan çinko takviyesi kullanmamak gerekir . Özellikle son zamanlarda popülerleşen  takviye gıdalar  vb. hekim ve uzman tavsiyesi olmaksızın kullanılmamalıdır . Aşırı çinko tüketimi bulantı , kusma , ishal , karın ağrısı yapabilir. Bakır yetmezliğine sebep olabilir. 

Günlük tüketilmesi gereken çinko miktarı : 11-15  mg 

Demir 

Demir mineralinin vücuttaki temel işlevi , akciğerlerden tüm diğer organlara oksijen taşınmasına yarayan kırmızı kan hücrelerinin yapısına katılmaktır . Demir eksikliği durumunda kandaki hemoglobin miktarı azalır , bu durum demir eksikliği anemisi olarak tanımlanır .

Demir eksikliği ;  yetersiz beslenme , malabsorbsiyon ( emilim bozukluğu )  , gastrointestinal kanama , kadınlarda menopoz , hamilelik , mensturasyon , sebebiyle görülebilir.  

Malobsortif ( emilim engelleyici ) operasyonlar demir emiliminin azalmasına yol açabilir , ayrıca kısıtlayıcı operasyonlar ( tüp mide , mide katlama vb.) sebebiyle besin alımının azalması nedeniyle yetersiz demir alımı oluşabilir. 

Demir eksikliği anemisi taşikardi ( ritm bozukluğu ) , yorgunluk , nefes darlığı gibi belirtiler gösterebilir. Anemi derecesinde olmasa bile düşük demir seviyeleri saç yapısında bulunan keratinin bozulmasına sebep olabilir , telogen effluvium , alopesi areata ve androjenik alopesi ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ancak bu konuda literatürde farklı veriler mevcut olup , demir mineralinin saç dökülmesindeki rolü konusunda görüş birliğine varılmamıştır . 

Biotin 

B complex vitaminlerinden olan Biotin , B7 ve H vitamini olarak da anılır . Karbonhidratları glukoza dönüşümü , yağ ve protein metabolizması  , cilt , saç , tırnak büyümesini desteklemekle ilgili görevleri vardır . Suda çözünen bir vitamin olan B7 vücutta depolanmaz , ancak çok çeşitli gıdalardan alınır ve bağırsak florası tarafından üretilebilir. 
Biotin eksikliği son derece nadir görülür. Antiepileptik ilaçlar , Crohn hastalığı gibi malabsorbsiyon koşulları ve uzun süre ( damar yoluyla beslenme ) parenteral beslenme gibi sebeplerle biotin ekslikliği görülebilir. 
Yapılan çalışmalar biotin takviyesi alan bireylerde post-bariatrik (  obezite ameliyatı sonrası ) saç dökülmesinin azaldığı bildirilmiştir. Ancak bariatrik cerrahi ile biotin eksikliği arasında bir bağlantı bulunamamıştır .   


Protein 

Proteinlerin ve vücudumuzun temel yapıtaşları aminoasitlerdir. Bazı aminoasitler vücudumuzda sentezlenebilirken , bazı aminoasitlerin ( esansiyel ) beslenme yoluyla alınması gerekir.  Gıda yoluyla vücuda alınan proteinler sindirim sistemi tarafından parçalanır ve doku büyümesi için gerekli amoniasitlerin eldesi sağlanır . 

Saç yapısında bulunan keratin , protein yapıdadır ve protein bakımından yetersiz beslenme ( özellikle L-lisin ) saç büyümesini etkileyebilir. Yetersiz protein alımını takiben saç dökülmesi telojen effluvium ile ilişkilidir. Ayrıca saç telinde esneklik kaybı, incelme , zayıflama , renk değişimi , kahverengi saçın sarıya dönmesi , koyu renk saçlarda kırmızı ve sarı şeritler oluşması gibi durumlar oluşabilir. 

Esansiyel Yağ Asitleri 

Omega-6 grubundan Linoleik asit   ve  Omega-3 grubundan α-linoleik asit  insan sağlığıyla yakından alakalı esansiyel yağ asitlerinden bazılarıdır . Bu yağ asitleri insan vücudunda sentezlenemezler ve bu nedenle keten tohumu , yapraklı sebzeler , deniz ürünleri vb. besin kaynaklarından alınması gerekir. 

Lipid metabolizmasını etkileyen gastrointestinal operasyonlar sonrasında  ( gastrik by-pass , ileal interpozisyon ) temel yağ asidi eksikliği görülebilir. Cilt lezyonları , saç depigmentasyonu ( renk kaybı) , kafa derisinde dökülmeler , kaş dökülmesi vb. yağ asidi eksikliği belirtileri arasındadır . 

 

Bakır 

Bakır vücudumuzda bulunan eser elementlerden biridir. Beyin , merkezi sinir sisteminde çeşitli metabolik süreçlere katılır , bağışıklık sistemi , bağ dokusu oluşumu ve melanin üretimi için gereklidir. Bakır eksikliği nadiren görülür , bazı malobsortif operasyonlar sonrasında  eksiklik bildirilmiştir.

 Bakır eksikliğinde yürüyüş anormallikleri , algı kaybı , görme bozuklukları gibi nörolojik sorunlar görülebilir. Bakır demir emiliminde önemli bir rol oynar bu yüzden bakır demir eksikliğine eşlik eden saç dökülmesine neden olabilir. 

Diğer Nutrientler

Niasin ( B3 vitamini ) , B12 vitamini , selenyum , A vitamini , C ve D vitamini ve diğer bazı mikronutrientler de bariatrik cerrahi sonrasında besin alımının azalmasıyla beraber eksiklikleri görülebilen maddelerdir.

Bu nutrientler saç dökülmeleri, saç uzaması ve saç büyümesiyle ilişkilendirilebilirler. 

 

Bariatrik Cerrahi Sonrası Saç Dökülmesinin Kontrolü

Bariatrik cerrahi sonrası saç dökülmeleri genellikle geçicidir ancak saç kaybını azaltmak için önlem almak gerekebilir. Çoğu durumda , hızlı kilo kaybı dönemi ( ilk 9 ay ) sonrasını izleyen birkaç ay içerisinde saçlar yeniden büyümeye başlar. Saç dökülmesi 6 ay veya daha uzun sürerse , saç kaybına neden olan diğer sebepler irdelenir ve tedavi ile kontrol edilmeye çalışılır . 

 

Ek Besin Tedavileri Çözüm Değildir

Geçici saç dökülmesiyle ilişkili spesifik bir nutrient eksikliği ele alındığında ,  bu nutrientlerin saçın yeniden büyümesinde etkili olduğu ancak bariatrik cerrahi sonrası görülen saç dökülmelerini önlediği veya tedavi ettiği kanıtlanmamıştır. Pek çok bilimsel çalışmada saç dökülmesini önlemek amacıyla ağız yoluyla demir , çinko veya biotin ile yapılan takviyeler ,ayrıca nutrient eksikliği yaşamayan bireylerde çinko şampuanı , mikro besleyici takviyeleri , topikal preparatlar ( besleyici bakım kompleksleri vb.) araştırılmış ve bu önlemlerin büyük oranda sonuç vermediği görülmüştür. 

Biotin gibi suda çözünen vitaminlerin fazla miktarda alınması saç dökülmesi açısında bir fayda sağlamaz ancak ek olarak alınması sakıncalı değildir. Ancak demir , çinko veya bakır gibi elementlerin fazladan alınması toksik ( zehir ) etkilere sebep olabilir. Hekim ve uzman eşliğinde uygun bir bariatrik diyet ve ek gıdalar ile yeterli beslenmenin sağlanması , saç dökülmesini riskini azaltacak ve genel sağlığınız açısından daha olumlu olacaktır . 

 

Minoksidil  Kullanmalı mıyım ?

Rogaine , Regain veya Loniten  gibi çeşitli markaların adıyla  satılan minoksidil etken maddeli ilaçlar  saç büyümesinde kullanılabilir.  1970 lerde hipertansiyon tedavisi amacıyla piyasa çıkan minoksidil , kıllanma etkisi nedeniyle piyasadan toplatılmıştır . Minoksidilin ,  anajen evresini uzattığı ve saç foliküllerine olan kan akışını arttırarak bu sayede saç büyümesini tetiklediği düşünülmektedir. Minoksidil , androjenik alopesi ( erkek tipi saç dökülmesi )  nin topikal tedavisinde kullanılabilir. Kullanımının kesilmesi saç dökülmesinin tekrar başlamasına sebep olur . Bazı kişiler, minoksidil kullanımı sonrasında saç dökülmesinin arttırdığını bildirmiştir. Telojen effluvium tedavisinde minoksidil kullanımı ile saç gelişimi olduğuna dair veriler olsa da bu durum kanıtlanmamıştır . 

 

Finasterid 

Yalnızca erkeklerin kullandığı ,  androjenik alopesi  ( erkek tipi saç dökülmesinde ) ağız yoluyla kullanılan bir ilaçtır. Topikal olarak kullanılan minoksidil ile eşdeğer kabul edilir. Cinsel isteksizlik , ereksyon zorluğu  ve erkek meme kanserinde artışa sebep olabilir. 

 

Saç Ektirme

Bazı durumlarda kalıcı saç dökülmesi , saç nakli veya saç ektirme gibi müdaheleler gerektirebilir. Bariatrik cerrahi sonrası saç ektirmeyi düşünmek için saç büyüme zamanını stabilize etmek gerekir . Bu sebeple ameliyattan sonra en az iki yıl beklenmesi önerilir. 


                                                                                                                                                                      Biyokimyager- Bariatrik Yaşam Eğitmeni

                                                                                                                                                                                         Alper Habip 


Bu makale hazırlanırken aşağıdaki kaynaklardan yararlanılmış ve paylaşan bilgilerin bilimsel dayanakları irdelenmiştir. 

1. Gordana Bosnic , Critical Care Nursing Clinics of North America, Volume 26, Issue 2, Pages 255-262 , June 2014, 

2. Amanda Velazquez , Caroline M. Apovian, Nawfal W. Istfan , The American Journal of Medicine,  Volume 130, Issue 7, Pages e293-e294, July 2017, 

3. Dimitris Papamargaritis, Erlend T. Aasheim, Barry Sampson, Carel W. le Roux, Journal of Trace Elements in Medicine and Biology, Volume 31, Pages 167-172

     July 2015, 

     4. Meyler's Side Effects of Drugs (Sixteenth Edition), Minoxidil ,  Pages 1053-1056    
         , 2016,